12 Eylül 2014 Cuma

moda çekimlerinde kullanılan 10 ünlü bina

Modernizmle fiziksel çevrelerde ölümsüz yerlerini alan ikon yapılar moda editörlerine de ilham veriyor. Moda çekimlerinde kullanılan 10 ünlü binaya örnek. Stüdyolarla sınırlanmamış, özgür ve zengin kareler.

Modern Art Museum of Fort Worth 
2002, Fort Worth - Texas
Mimar: Tadao Ando
Fotoğraf: Julia Galdo
(enRoute Magazine, Aralık 2012)

Stahl House
1959, Los Angeles
Mimar: Pierre Koenig
Fotoğraf: Steven Chee
(Fashion Quarterly New Zeland, Yaz 2012)

Ministry of Justice
1962,Brasilia
Mimar: Oscar Niemeyer
Fotoğraf: Nagi Sakai
(Glamour)

TWA Terminal Binası
1962, New York
Mimar: Eero Saarinen
Fotoğraf: Max Vadukul
(Longchamp İlkbahar/Yaz 2013)

Vitrahaus
2010, Weil am Rhein
Mimar: Herzog & de Meuron
Fotoğraf: Pasquale Abbattisata
(ELLE Almanya, Ekim 2010)

Guggenheim Bilbao Müzesi
1997,Bilbao
Mimar: Frank Gehry
Fotoğraf: Greg Kadel


Chrysler Binası
1930, New York
Mimar: William Van Alen
Fotoğraf: Peter Lindbergh
(Harper's Bazaar, Haziran 2009)

Cam Ev 
1949, New Canaan
Mimar: Philip Johnson
Fotoğraf: Annie Liebovitz
(Vogue, Ekim 2009)

Congresso Nacional
1964, Brasilia
Mimar: Oscar Niemeyer
Fotoğraf: Marcelo Krasilcic
(Raoul Sonbahar/Kış, 2011)

Eyfel Kulesi
1889, Paris
Mimar: Stephen Sauvestre
Fotoğraf: Erwin Blumenfeld
(Vogue, Mayıs 1939)

İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba bu çekimler Türkiye'de yapılsaydı hangi binalar kullanılırdı? Taklit arşivimizi gitgide artırdığımız şu günlerde özgün yapılara hasret kaldık..

Kaynak: http://architizer.com/blog/super-model-10-famous-buildings-in-fashion-shoots/

6 Mart 2014 Perşembe

Romain Veillon'un gözünden bir ölü kent: Kolmanskop

Terkedilmiş mekanları unutulmaz karelere dönüştüren fotoğrafçı Romain Veillon, bu kez de Namib çölünün yok etmeyi sürdürdüğü mekanları ele alıyor.
 Nama dilinde "çok büyük" anlamına gelen Namib kelimesi bu çöle 50.000m2lik bir alana yayıldığı için verilmiş. 

20. yüzyılın sonlarında elmas aramak için alana yerleşen Alman madenciler, 50 sene içerisinde kaynakların da tükenmesiyle yerleşimi terkederler ve terkedilen konutlar yavaş yavaş kumla dolmaya başlar.


Bir zamanlar zengin ve gelişmiş bir yerleşim olan Kolmanskop, artık atıl durumda ve çölün ortasındadır.


1908 yılında Kolmanskop'a yerleşen madenciler, bu zengin alanda kumların içinde elmas bulmak için geceleri bile çalışıyorlardı.


Pek çok maceracıya ev sahipliği yapan bu yerleşimde hastane, kasap, fırın, kumarhane, okul, bowling salonu ve hatta bir yüzme havuzu bile bulunuyordu.


Zirveye ulaştığı dönemlerde kent 1200'den fazla kişi ve 700 aile barındırıyordu.



Birinci Dünya Savaşı ile birlikte elmas fiyatlarındaki hızlı düşüş Kolmanskop'un umutlarını tüketti, ve yerleşimciler yavaş yavaş alanı terketmeye başladılar.


1954'e gelindiğinde kent tamamen terkedilmişti. Ve bugünlerde bu izole alan yalnızca az sayıda turist tarafından ziyaret edilir hale geldi.


Terkedilmiş mekanların usta Fransız fotoğrafçısı Romain Veillon'ın kareleri, çöle teslim olmuş bu yerleşimden ilginç manzaralar sunuyor. 


Yapay çevrenin doğaya yenilişini gözler önüne seren bu kareler, terkedilen kentlerin ölü kentlere dönüşmesinin çöl kumlarıyla kaplanan farklı bir örneği.


Sanatçının diğer çalışmalarını burdan inceleyebilirsiniz.

5 Mart 2014 Çarşamba

chanel market

Paris Moda Haftası'nı alışılmadık bir defileye ev sahipliği yaptı. Karl Lagerfeld ile Chanel tasarımları popüler kültüre yaptığı göndermelerle, gündelik hayatla harmanlanarak defileyi süpermarket reyonları arasında gerçekleştirdi.

Bu "lüks süpermarketi"nde Chanel markalı yumurta,yağ,makarna,konserve gibi gündelik ürünler özenli bir çalışma ile reyonlardaki yerlerini aldı.




Modellerin reyon aralarında alışveriş yaparak tanıttığı koleksiyonun parçaları gündelik hayatta da Chanel kıyafetlerin kullanılabileceğini vurgular nitelikte.





               www.dailymail.co.uk

15 Ocak 2014 Çarşamba

beyoğlu sineması ve yeni duvarları

İstiklal'in ortasına saklanan Beyoğlu Sineması, onunla ilk tanıştığım gün, nevi şahsına münhasır duvar resimleriyle beni resmen büyülemişti. O kadar kimlikli ve farklı bulmuştum ki bu mekansal değeri, bloga ilk yazıyı onunla ilgili yazmıştım..

Eski Duvar Resimlerinden

Bir kaç aydır hayatımıza dahice giren Başka Sinema sayesinde sık sık ziyaret ediyoruz Beyoğlu'nu, Rexx'i.. Fakat bu ziyaretler sırasında Beyoğlu Sineması'nda yapılan değişiklik beni oldukça şaşırttı.


Mevcut Durum
Sinema yerli yerinde duruyordu, ama sanki birisi ruhunu çıkarmıştı. Uçuşan meleklerin, kuşların, at binen insanların, İstiklal'in binalarının yerini koyu duvarlar almıştı. Hayatı anlatan resimler yok olmuştu.

Mevcut Durum

 Ben ki her zaman minimalizmden yanayımdır, ama mekanlara kimlik katan, hafızalarda yer eden değerleri biraz fazla mı kolay harcar olduk?

İşte eski halinden bir kaç kare daha..
Eski Duvar Resimlerinden

Eski Duvar Resimlerinden Detay