beyoğlu sineması

İstanbulluluğu çok da eski zamanlara dayanmayan ben, bu koca şehre ait başka başka mekanları tanıdıkça daha da yaklaşıyorum İstanbul'a. Geç bi tanışma olsa da 32. İstanbul Film Festivali sayesinde İstiklal Caddesi'nin belki de en karakteristik mekanlarından biriyle, Beyoğlu Sineması'yla tanıştım.

Beyoğlu'nda önünden geçip gittiğimiz pek çok pasajdan biri Halep Pasajı. Çepheri orjinal haliyle bırakılan, içiyse tamamen yıkılıp yeniden inşa edilen bu bina 1885 yılına tarihleniyor. Öncesinde ise aynı yerde binicilik gösterileri yapılan "Varyeste - Sirk Tiyatrosu" bulunan Pasaj adını ilk sahibinin Halepli olmasından alıyor. Yapıldığı ilk zamanlardan beri tiyatrolara ev sahipliği yapan  binada bugün, Beyoğlu Sineması dışında Ferhan Şensoy'un tiyatrosu ve Maya sahnesi de yer alıyor. Pasajın alt katında bulunan sinema ise gerçekten çok etkileyici.

İddiasız doğramalarla giriş holünden ayrılmış naif kafesinde beklerken oldukça mütevazi ve belki de biraz bakımsız bir salonla karşılaşacağını düşünüyor insan. Oysa bilet numaranıza göre Hitchcock ve Şarlo kapılarının birinden içeri girdiğinizde karşınızda eğimi, dizilimi, ambiyansıyla; o AVM'lerdeki lüks ama soğuk sinemalara hiç benzemeyen bir salon var. Nostaljik sinema tadını doya doya hissedebildiğiniz, en ön sırasından bile çok da rahatsızlık duymadan film izleyebileceğiniz bir salon. İlk girdiğiniz andan itibaren insana samimi ve etkileyici gelen bir ruh var burda. Belki de ilk görüşte bu yakınlık hissini veren şey salonun asıl karakterini belirleyen duvar resimleri. Bana İstiklal'in "Grand Rue de Pera" günlerini çağrıştıran bu resimlerde caddeye sıralanan binalardan göğe uçan melekler, at sırtında ya da yayan yürüyen, bazı pencerelerde sizi selamlayan insanlar var.

Bence ister festival bahanesiyle, ister yağmurlu şu günlerde sığınacak bir çatı ararken olsun gidilmeli ve Beyoğlu'na ait olduğunu size hissettiren bu mekan mutlaka deneyimlenmeli. Özellikle İstanbul'da yaşayan yabancılar için İngilizce altyazı konusunda sinemanın hassasiyetini de vurgulamak gerek. Bu yönden turist arkadaşlarımıza yerli sinemayı tattırmak istersek tercih edebileceğimiz bir mekan.

Bu arada takıya merakı olanlar biraz erken gidebilirler, çünkü malum Halep Pasajı'nda pek çok aksesuar alternatifi bulmak mümkün. Bir de hafta sonu geç saatlerde filmden çıkanları karşılaşacakları club - düğün salonu karması duyguya karşı uyarmak isterim. Bu kozmopolitlikte bu dozda kültür şoku az bile...